Blog

8 Mart 2021

MÜKAD Başkanından 8 Mart Mesajı

Bugün 8 Mart.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Dünyada ve ülkemizde kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana kadar bu günü kutlamak değil de daha ziyade selamlamak istiyorum ve 8 mart 1857 yılında New York’ta bir tekstil fabrikasında yaşanan, 120 kadının kilitli kalıp yanarak can verdiği gün olan bu günde, bu uğurda mücadele eden tüm kadınların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum
Bugün toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde nerede olduğumuz konusunda konuşmalıyız.
Mühendis ve mimar kadınlar toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yansımalarını işe alım süreçlerinden başlamak üzere, çalışma hayatındaki hemen her kademede hissetmektedir.
İşe alım süreçlerinde erkek meslektaşlarımıza özel yaşamla, evlilik ve çocuk sahibi olmakla ilgili planları sorulmazken, kadın meslektaşlarımıza sorulan bu sorulara verilen cevaplar işe alım kararlarında etkili olmaktadır. Kariyer basamaklarının en başında birçok meslektaşımız tokat gibi bu gerçekle yüzleşmektedir.
Yasalarımızda kadının faydasına gibi görülen bazı düzenlemeler, özellikle uzun doğum izinleri ve evlendikten sonra bir yıl içerisinde tazminatını da alarak işten ayılma hakkı tanınması, özel sektörün genç kadın mühendis ve mimarların istihdam edilmesi konusuna mesafeli olmasına neden olmuştur.
Kadının lehine gibi görünen bu yasalar mühendis ve mimar kadınlar için doğru çalışmamaktadır.
Teknolojinin bu kadar hızla geliştiği bir dönemde, teknolojiyi kullanarak mesleğini icra eden mühendis ve mimar kadınların mesleğinden uzun doğum izinleri nedeniyle ayrı kalması, işine döndüğünde birçok şeyin değişmesi ve adaptasyon süreci geçirmesi nedeniyle kariyerini olumsuz etkilemektedir.
Uzun doğum iznini kullanmak istemediğinde ise, bebeğini ihmal ettiği yönünde aile içinde toplumsal baskıyla karşılaşmaktadır.
Çocuk sahibi olmak kadını ve erkeği aynı oranda etkilemeli, doğum izinleri sıralı olarak anneye ve babaya eşit sürelerde verilmelidir.(Örneğin 1yıl anne -1 yıl baba gibi)
Ekonomik kriz ve pandemi sürecinde birçok kurum ve kuruluşta işten çıkarmalarda kadın personelin eve gönderilmesi tercih edilmektedir. Karar vericilerin liyakatı esas alması, cinsiyetçi yaklaşımdan vazgeçmesi gerekmektedir.
Toplumda özellikle annelik ve ev kadınlığı kutsanmakta kadın, ekonomik olarak eşe bağımlı hale getirilmektedir. Mühendislik ve mimarlık gibi ağır eğitimler aldıktan sonra kadının bunu hem toplum yararına ve hem de kendi faydasına olacak şekilde değerlendirmesi topluma ve kendisine karşı da vazifesidir.
Bizler, toplumda kadının mühendis olamayacağı ile ilgili algıyı değiştirmek için mücadele ediyoruz. Mesleğimizi yaparken cinsel kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz. Mühendisliği erkek gibi değil, kadın gibi icra ediyoruz ve en az erkekler kadar da başarılıyız. Bazı mühendislik disiplinlerinde erkek meslektaşlarımız sayı olarak daha fazla. Bu sayının eşitlenmesi ve tüm kurum ve kuruluşlarda eşit temsiliyet hakkının sağlanması için mücadele edeceğiz. Eşit iş imkanı ve eşit ücret sağlanmalıdır.
Kamuda ve özel sektörde üst düzey yöneticilik makamı anlaşılamaz bir şekilde erkeklerin egemenliğindedir. Üst düzey yönetim kadrolarında da eşitlik sağlanmalı, liyakat esas alınmalı ve fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
Çalışma hayatında motivasyon temelli çalışmanın benimsenmesi, mobbinge , taciz ve şiddete maruz kalınmaması konusunda farkındalığın artması yönündeki çalışmaları destekleyeceğiz.
Toplumun sadece %7 si tarafından desteklenmeyen İstanbul Sözleşmesi sanki tüm toplum tarafından desteklenmiyor algısı yaratılmak istenmektedir. İstanbul Sözleşmesinin hiçbir maddesinin tartışılması bile doğru değildir. Bir bütün olarak desteklenmeye devam edilmelidir.
Bizler, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen motivasyonumuzu düşürmeden, güzel yarınlara olan inancımızı kaybetmeden çalışmaya devam edeceğiz.
Ve en sonunda
8 Mart kutlu olacaktır.
Saygılarımla.
MÜKAD YK Başkanı
Esma Sarıaslan Divrikli

Haberler & Duyurular , ,

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

tr_TRTürkçe