Değerli Dostlar merhaba
Tepkileri heyecanla bekliyorduk ilk bülteni yayına yolladığımızda, zira yayımcılık bizim için çok yeni bir alan. Üstelik bildiğimiz bir alan da değil. Ancak aldığımız olumlu tepkiler motivasyonumuzu yükseltmişti.
Tabii ki tecrübe bir işin yapılabilirliğini arttıran ve yaptığınız işi kolaylaştıran çok önemli bir değer. Oysaki yayımcılık bizim bildiğimiz bir çalışma alanı değil. Bu doğal olarak bizi biraz ürkütüyordu .
Ancak bizim bildiğimiz bir şey varsa o da ‘’ mühendislik bir yaşam biçimi’ idi. Mühendis olduğunuzda sadece gün içerisinde gidip mesleğinizi icra ederek işinizi bitirmiyorsunuz. Mesleki disiplininiz yaşamınızla o kadar iç içe geçiyor ki artık tüm yaşam şeklinizi aldığınız bu eğitim belirliyor.
Analitik düşünme, süreci yönetme ve sonuç odaklı çalışma disiplini zaman içerisinde yaşantımızın olmasa olmazı haline geliyor. O nedenle farkına varmadan dernek için yaptığımız her çalışma kayıt altına alınıp, yazılar ve yorumlar eklenip resimlerle birlikte dosya haline getirilip arşivleniyor. Günü geldiğinde de yayınlanmak üzere Basın Yayın komisyonumuza iletiliyor. Dolayısıyla işimizi kolaylaştırmanın yolunu bir şekilde bulduk. Zaman içinde daha iyi olacağını ümit ediyor ve olası kusurlar için Ortaoyunu geleneğini sürdürerek, aklımızda kalmasına vesile olan ve rahmetle andığımız büyük usta Levent Kırca’nın da dediği gibi ‘’Her ne kadar sürç-i lisan etti isek affola’’ diyoruz.
Bizler bu çalışmaları yaparken merak edilen bir soru var. Yüz yüze yaptığımız görüşmelerde genellikle ‘’İyi de siz kendi işinizi ne ara yapıyorsunuz?’’ diye soruyorlar.
Evet dernek çalışmaları kolay değil , vakit aldığı bir gerçek , ama disiplinimizi bozmadan çalışıyoruz. Bir işi gerçekten yapmak istediğinizde zamanınızın çok değerli olduğu bilinciyle hareket ederek zamanınızı hiç ziyan etmeden kullanmayı da öğreniyorsunuz. Önemli olan istekli olmak ve bizler MÜKAD’ı çok değerli buluyoruz ve buna zaman ayırmaktan da çok büyük keyif alıyoruz.
Ekim ayının başında ilk fahri üye kabullerimizi yaptığımız etkinliğimiz muhteşemdi. Gbazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’ndeki gençlerle birlikte olmak bizi çok mutlu etti. Evet şimdiki mühendislik ve mimarlık eğitimi alan gençlerin büyük çoğunluğu belirli çalışma toplulukları içerisinde yer alıyor. Bu topluluklarda yer alarak gençlik enerjilerini, ilgilerini çeken bir alana kanalize ediyorlar ve bu çok değerli bir imkan. Tam da bir Üniversite’nin olması gerektiği gibi. Ancak bazen fikirlerin gelişebilmesi ve yollarını doğru bulabilmeleri için ilgi ve desteğe ihtiyaçları oluyor.İşte tam da bu konuda STK Üniversite işbirliği yapılması gerekliliği doğuyor. Bizler halen mesleklerimizin uygulayıcısı olarak sanayi de çalışan ve ilişkileri olan bireyler ve tüzel kişiliklerin birer parçasıyız. Bültenimizi okuyan tüm yatırımcı ve iş insanlarına Üniversitelerdeki bu genç arkadaşlarımızın enerjilerinden faydalanmaya ve küçük desteklerle Ar-Ge departmanlarınızın yükünü azaltmaya davet ediyorum.Sizler onların ufkunu açıp araştırma yaptıracaksınız onlar da sizin AR-Ge departmanlarınıza destek olacaklar.
Evet eğitim süreçleri kolay değil, ama yapabilirlikleri çok fazla olan bu gençleri projelerinizde değerlendirmek ve onlara şans tanımak için lütfen bizimle iletişime geçiniz. Belki de uzun zamandır yapamadığınız sistemler kurgulanacak, yeni buluşlar, yeni ufuklar bu alanlardan doğacaktır. Bu arada ‘’Bütün ümidim gençliktedir’’ diyen Büyük Önder Atatürk’ü saygıyla anıyorum. Ben gençlerimize güveniyorum. Gelin hep birlikte destek olalım ve karşılıklı işbirliği programlarımızı oluşturalım.
Bir sonraki bültenimizde görüşmek dileğiyle işlerinizde kolaylıklar diliyorum.
Saygılarımla
Esma Sarıaslan Divrikli
MÜKAD YK Başkanı